Özel Ders
Çocuk ve Yas Süreci

Çocuk ve Yas Süreci

Bu konuyu seçmek istedim çünkü paylaşacağım bilgileri anne, baba, eğitimci kısacası çevresinde çocuk olan herkesin okumasını ve özellikle aniden gerçekleşen durumlarda çocuklarımızı doğru bir biçimde yönlendirmemiz gerektiğini düşündüm.

Her şeyden önce ölüm kavramı hayatın bir gerçeği ve çocuklarımız kendi yakın çevresinde karşılaşmasa bile bir arkadaşının başına geldiğinde, komşularının böyle bir durum yaşadığında, televizyonda veya haberlerde ölüm kavramıyla karşılaşıyor. Karşılaştıklarında sorular sorarak ölümü anlama ve kendilerince anlamlandırmaya çalışıyorlar.

  • Çocuğumuz ölümle ilgili sorular sorduğunda nasıl cevaplar vermeliyiz?
  • Çocuk anne veya babasından birini kaybettiğinde durum nasıl ve ne şekilde anlatılmalı?
  • Yas süreci nasıl yürütülürse sağlıklı bir şekilde sonuçlanır?
  • Çocuklar nasıl tepkiler verirler ve ölümü nasıl düşünürler?

Bunlar ve daha bir çok sorunuzun cevabını bu yazımda bulacaksınız.

Hepimiz yeni karşılaştığımız durumları sorgular ve öğrenmeye çalışırız. Çocuklarımız da ölüm konusunda meraklı olup sizleri bezdirecek derecede sorular soruyor olabilirler. Bu soruları onların anlayabileceği şekilde anlatmalı ve onlara verdiğimiz cevaplar onları tatmin edecek şekilde olmalı. Aksi halde yarım ya da eksik olarak verilen bilgilerde bazı korkular yanlış olarak kodlanabilir ve hayatının bir noktasında onu zorlayabilir.

Ölüm çocuğun yaşına uygun bir şekilde anlatılmalıdır. Yaş gruplarına göre çocukların ölüme bakışları ile ilgili bilgiler bize bu konuda yardımcı olabilir. 0-2 yaşlarındaki çocuklar ölümle ilgili herhangi bir duyguya sahip değillerdir. Bu yaşlarda yaşanan yaslarla ilgili konuşma daha sonraki sürece bırakılmalıdır. 3-4 yaş grubu çocuklar ölümün geri dönülmez ve evrensel bir süreç olduğunu algılayamazlar, somutlaştırma döneminde olduklarından daha somut bir şekilde ölüm anlatılmalıdır. Bu dönemde terk edilme en büyük korkularıdır ve bir kayıpla karşılaştıklarında ‘bana ne olacak?’, ‘bana kim bakacak?’ soruları akıllarını meşgul eder. Bu durum net bir şekilde çocukla konuşulmalı ve açıklık getirilmelidir. 5-6 yaş grubu çocuklar ölümle ilgili sorular sorarlar. Ölümü kafalarında bir şemayla somutlaştırmak isterler. ‘iİnsanlar hasta olunca mı ölür?’, ‘yaşlanınca mı ölünür?” vb. sorular sorarlar. 7-11 yaş grubu çocuklar ölümün geri dönülmez bir olay olduğunu algılarlar. Daha çok ayrıntıya girip sorular sorarlar. Bu dönemde net ve kesin bilgiler verilmelidir.

Çocuklar travma ve yasa anne babalarının verdiği tepkilere paralel tepkiler verirler. Bu yüzden verdiğimiz tepkilerin model olduğunun farkında olmalı ve uygun davranışlarda bulunmalıyız. Eşini kaybeden bir adam çocuklarına yansıtmamak için kendi duygunlarını dizginlemeye, ağlamamaya ve güçlü görünmeye çalışır çocukta babasına bakarak öyle davranması gerektiğini düşünür ve dışsallaştırıp rahatlayamaz. Çocuk için yas süreci daha zor geçer. Baba bu durumda duygularını rahatça yaşamalı (çok ajite olmayacak şekilde) ve çocukların duygularını da dışsallaştırarak rahatlamasına yardımcı olmalıdır.

Çocuğa kayıp nasıl söylenecek? Şimdi bu konuya açıklık getirelim; kayıp, çocuğun ailesinden biri veya yakın hissettiği bir kişi tarafından, güvenli hissettiği bir ortamda söylenmelidir. Gerçekler en kısa sürede söylenmelidir. Gitti, bizi hep görüyor, cennete gitti gibi söylemler kullanılmamalıdır. Sadece ve sadece gerçek söylenmeli tek bir cümle kullanılmalı; ‘öldü’.

Çok değerli hocam Abdullah Aydın’ın  söylemiyle ‘Ateş düştüğü yerde söndürülür’. Bu nedenle çocuk başka bir yere gönderilmemeli, evden uzaklaştırılmamalıdır. ”Ah benim kadersiz yavrum” vb. durumu vahimleştirecek cümleler kullanılmamalıdır. Özellikle 6 yaşından sonra eğer çocuklar isterse cenaze törenine gidebilirler, ancak kefenli olarak toprağa koyma sahnesi hariç diğer sahneleri görmesinde sakınca yoktur. Cenaze töreninden önce orada nelerle karşılaşacağıyla ilgili çocuk bilgilendirilmelidir. Cenaze bir vedadır ve bilinç altında kabulü kolaylaştırır.

Sonraki süreçte ebeveyn yasını yaşarken yaptığı ritüellerine çocuklarını da katmalı, beraber bu süreci atlatmaya çalışmalıdır. Çok sıkıntı yaşanacağı düşünülüyorsa bir uzmandan destek alınması bu süreci daha sağlıklı yürütülmesini sağlar.

Hep güzel haberler almak ve güzel haberler vermeniz dileğiyle…

Melek CANOĞLU’nun tüm yazıları için tıklayın.

Sitemizdeki tüm içerikten mail yoluyla haberdar olmak istiyorsanız, aşağıdaki kutucuğa e-mail adresinizi yazıp abone olabilirsiniz. Aboneliğinizi tamamlamak için e-postanıza gelen maili onaylamayı unutmayın.

Bu yazının tüm hakları ozancorumlu.com’a aittir. www.ozancorumlu.com biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır. ©

Değerlendirme

Bu yazı işinize yaradı mı ?
User Rating: Be the first one !

Hakkında Melek Canoğlu

1982 yılında Ankara’da doğdu. İlkokulu Çankırı ilinde, ortaokulu Tarsus’ta okudu, lise eğitimini Adana’da tamamladı. 2000 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji bölümünü kazandı. Eğitimini 2004 yılında iyi bir dereceyle bitirdi. 2011 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2014 yılında aile danışmanlığı eğitimini İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nde tamamladı. Ayrıca aile arabuluculuğu ve çocuk testleri eğitimini tamamladı. Danışmanımız şu an özel bir okulda psikolojik danışman olarak görev yapmaktadır.

Buna da Göz At

Yaktın Bizi Ömer Dayı

Yaktın Bizi Ömer Dayı

55Paylaşım Facebook’ta Paylaş49 Twitter’da Paylaş3 Beğen!0 Yorum Yaz2 Facebook Messenger’da Paylaş Pinterest1 WhatsApp LinkedIn0 Print0 …

Tartışmaya Katılın

Çocuk ve Yas Süreci

Share via
Bunu arkadaşınla paylaş