19. Milli Eğitim Şurası’nın açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye’nin genç nüfusunu stratejik bir avantaja dönüştürmenin onlara kazandırılacak niteliklerle doğrudan ilgili olduğunu belirterek, “Bunun için eğitim kurumlarımızın imkan ve fırsatlarını, en geniş biçimde başta öğretmen ve öğrenciler olmak üzere bütün eğitim paydaşlarına sunulduğu yerler olmasınısağlamak zorundayız” dedi. Avcı ayrıca, şurada eğitim öğretim ile ilgili birçok soruna çözüm arayacaklarını, sorulara cevap bulmaya çalışacaklarını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın 19. Milli Eğitim Şurası açılış konuşmasından satır başları şöyle:
Günün ihtiyaçlarına uygun eğitim süreçlerinden geçmiş, milli ve manevi değerlerine bağlı, vizyon sahibi bir insan kaynağın, toplumun temel gücü olacağı kesin. Hiç şüphe yok ki ülkemizin genç nüfusunu stratejik bir avantaja dönüştürmek onlara kazandıracağımız niteliklerle doğrudan ilgili. Bunun için eğitim kurumlarımızın imkan ve fırsatlarını en geniş biçimde başta öğretmen ve öğrenciler olmak üzere bütün eğitim paydaşlarına sunulduğu yerler olmasını sağlamak zorundayız.
Bunun için eğitim kurumlarının imkan ve fırsatlarının en geniş biçimde başta öğretmen ve öğrenciler olmak üzere bütün eğitim paydaşlarına sunulduğu yerler olmasının sağlanması gerekiyor. Hızla değişen dünyada, her insan ve kurum kendini sürekli gözden geçirmeli, yenilenme ve gelişme gayreti içinde olmalı.
2 bin 200 uzman şuraya hazırlandı
19. Milli Eğitim Şurası’nın özel ihtisas komisyonları hazırlık çalışmaları ve bunlara ilişkin sonuç raporları, 11 gün önce şura üyelerine gönderildi. Adana, Aydın, Balıkesir, Erzurum, İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Samsun ve Trabzon’da hazırlık çalışmaları yapıldı. Şura hazırlık çalışmalarına akademisyen, maarif müfettişi, okul yöneticisi öğretmen, veli, öğrenci, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan toplam 2 bin 200 kişi katıldı.
Şura, “öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri”, “öğretmen niteliğinin arttırılması”, “eğitim yöneticilerinin niteliğinin arttırılması” ve “okul güvenliği” olmak üzere 4 temel konusu var. Öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri konusunda, öğretim programlarının niteliği, öğretim programlarında hangi konulara ne kadar yer vermeliyiz? Özellikle zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla birlikte neleri hangi yaş gruplarında nasıl öğretmeliyiz? 12 yıllık zorunlu eğitimi bitiren bir öğrenci, mesela ne kadar fizik, kimya, ne kadar matematik bilmelidir? Medeniyetimizin değerlerini genç kuşaklara nasıl aktarmalıyız? Öğrencilerimizi uluslararası akranlarıyla, çağdaşlarıyla daha iyi rekabet edebilir duruma nasıl getirebiliriz? Haftalık ders çizelgelerinde bir dönemde alınan ders sayısının sadeleştirilmesi için neler yapabiliriz? Derslerin dönemlik olarak uygulanması ya da bazı derslerin ayrı bir ders olarak okutulması yerine temel derslerle bütünleştirilmesi gibi teknik konulara varıncaya kadar hangi alternatifleri oluşturabiliriz? Bu ve benzeri sorulara en uygun cevapları bulacağımızı umut ediyorum.
Öğretmen niteliğinin arttırılması derinlemesine ele alınacak
Şuranın ikinci gündem maddesi olan öğretmen niteliğinin arttırılması konusunda ise öğretmen aday adaylarının yetiştirilmesi, öğretmen eğitiminde hizmet öncesi eğitimin niteliği, öğretmen aday adaylarının mesleğe seçimi, öğretmenlerin mesleki gelişimi, hizmet içi eğitim ve kariyer sisteminin yapılandırılması gibi konular derinlemesine ele alınacak.
“Eğitim yöneticilerinin niteliğinin arttırılması” konusunda ise eğitim yöneticilerinin nitelikleri, okul yöneticilerinin performans değerlendirmeleri, eğitim yöneticilerinin atanma esasları gibi konular önemli.
Okul zorbalığı da ele tartışılacak
Okul güvenliği konusunda da okulun fiziki mekan yapısı, kapasitesi konularında gelinen nokta ve eksiklikler tespit edilecek. Daha güvenli eğitim ortamları oluşturmak için yapılanlar ve yapılması gerekenler de tartışılacak. Okullarda yaşanan bazı olumsuzluklara yönelik, alınması gereken tedbirler, çocukları her türlü kötü alışkanlıktan, özellikle de uyuşturucu kullanımından koruma yolları da şurada görüşülecek.
Bunun çok ciddi bir sorun oluşturduğu konusunda hepimizin aynı kanaatte olduğumuzu biliyorum. Okul zorbalığı vandalizm, hırsızlık, ihmal ve istismarlar gibi istisnai de olsa bu tür yönelimler konusunda paydaşlara düşen sorumluluklar neler olmalı? Bu ve benzeri sorulara cevap vermek durumunda olduğumuzu düşünüyorum.
Kaynak: AA
