Tüm Üstün Zekalılar Derneği (TÜZDER) tarafından hayata geçirilen “Geleceğimiz İçin Üstün Zekalıların Geleceği Projesi” kapsamında, tespit edilen üstün zekalı çocuklar 10 yıl boyunca takip edilecek ve elde edilen sonuçlarla üniversitelerde ve bilimsel çalışmalarda kullanılmak üzere literatür oluşturulacak.
TÜZDER Başkanı Tunahan Coşkun, Türkiye’de büyük çoğunluğu tespit edilememiş yüz binlerce üstün zekalı olduğunu, bunların tespit edilip, desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de bu alanda eğitim başta olmak üzere çok büyük eksiklikler bulunduğunu belirten Coşkun, bu kişilerin fark edilerek, topluma ve millete faydalı bireyler olarak yetiştirilmesinin ülkenin geleceği açısından hayati önem taşıdığını anlattı.
Coşkun, tespit edilememeleri dolayısıyla üstün zekalı bireylerin kaybolup gittiğini belirterek, “Bu kişiler mutlaka bulunup, farklı ortamlarda, beceri odaklı, buna uygun atölye merkezlerinde eğitim almaları lazım. Üstün zekalıların erken yaşta takip edilip, okul öncesinden üniversiteye kadar bir bütüncül eğitim almaları gerekiyor. Türkiye’de sıra dışı düşünme, düşünme becerileri, yaratıcılıkla ilgili bir ders yok. Çocukların bu becerilerini geliştirecek uygulamalar, eğitimler Avrupa’da var. Bunlar bizim ülkemizde de uygulanmalı” dedi.
Üstün zekalıların sınıf seviyeleri arttıkça yaratıcılıklarının azaldığını söyleyen Coşkun, “Toplum ve klasik eğitim buna neden oluyor. Çünkü, toplumda ‘Meraklı Melahat. Ayakların yere bassın, saçmalama, deli zırvası’ gibi klişe sözler var. Bu çocuklar normalde ileri seviyede ve farklı düşünen kişiler ancak bu farklılıkları toplumda böyle algılanıyor. Bu tür yaklaşımlar maalesef çocukların farklı düşünme becerilerini azaltıyor” diye konuştu.
“Bu alanda ilk literatür oluşturulacak”
Tunahan Coşkun, Türkiye’de üstün zekalılarla ilgili yapılmış bir literatür çalışması bulunmadığını, bundan dolayı da üstün zekalıların tespit edilip değerlendirilmesinin çok zor olduğunu söyledi.
Bunun büyük bir eksiklik olduğunun altını çizen Coşkun, şöyle devam etti:
“Üstün zekalı çocuklarla ilgili her yıl ülke geneline tarama yapılması ve bu çocukların zeka haritasının ortaya çıkarılması gerekiyor. İl il, nerede, ne kadar olduğunun tespit edilmesi lazım. Bunları bilmediğimiz için bu çocukları değerlendiremiyoruz. Bunlarla ilgili yapılan çalışmalarda akademik örnekler lazım. Yani bu çocuklarla ilgili bir bilimsel, akademik çalışma yapacağınızda elinizde bir data yok. Bu çocukların gelişimini izleyip, sınıf seviyeleri arttıkça zeka seviyeleri düşüyor mu? Yaratıcı düşünme becerileri azalıyor mu artıyor mu? Sosyal yaşamlarında durumları nasıl? Bu çocuklar gerçekten iyi üniversiteler kazanıyor mu? Bunların gözlenmesi, bilinmesi lazım.”
Coşkun, bir süre önce başlattıkları “Geleceğimiz İçin Üstün Zekalıların Geleceği Projesi” kapsamında üstün zekalı çocuklar için önemli bir adım attıklarını vurgulayarak, “Proje kapsamında tespit ettiğimiz üstün zekalıları uygun ortamda eğitime tabi tutacağız. Bu kişilerin 10 yılda, 2 yıllık periyotlarla, hangi aşamada olduklarını, gelişimlerinin nereye gittiğini rapor edeceğiz. Bunları tez konusu olarak üniversitelerin hizmetine sunacağız ve bu alanda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip, literatür oluşturmuş olacağız” dedi.
AA