Yükseköğretimle ilgili tüm çıktıların kalite yönetim sistemi kapsamında değerlendirilmesi için dijital altyapıya sahip bir model kuruldu. Bunun Türkiye’ye özgü bir web tabanlı model olduğunu söyleyen YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Bu model vasıtasıyla Türkiye’deki tüm üniversitelerin eğitim öğretim, araştırma ve yönetim süreçlerini nasıl yürüttüklerini bir tuşa basarak görebileceğiz. Süreçleri dijitalleştiriyoruz. Üniversitelerimiz öz değerlendirme raporlarını, 140’a yakın başlık altında buralarda yazıyor ve raporluyor. Bu raporları biz şu anda görebiliyoruz, kıyaslayabiliyoruz. Hedefimiz, kalite süreçlerinde dünyada örnek olacak çok iyi bir sistem kurmak” dedi.
Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yükseköğretimdeki tüm çıktıların kalite yönetim sistemi kapsamında değerlendirilmesi için dijital altyapıya sahip iddialı bir model kurduklarını belirtti. Elmas, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a yıllardır konuşulan bağımsız bir Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun oluşturulmasına verdiği büyük katkı ve destek dolayısıyla teşekkür etti.
İdari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişiliğini haiz ve özel bütçeli Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun ilk başkanı olarak görevine sekiz ayı aşkın süredir devam eden Elmas, bu konuda yaptıkları çalışmaları ve hedeflerini özetledi.
Türkiye’de ve dünyada kalite akreditasyon süreçleri denildiğinde akla bürokrasi, kağıt yığınları, dosyalar geldiğini söyleyen Elmas, “Biz bunların hepsini dijitalleştirerek, sistemimizle iddialı bir hale gelmek istiyoruz. Hedefimiz bu. Bunu da 1-2 yıl gibi çok kısa süre içinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Dünyadaki gelişmeleri de yakından izlediklerini anlatan Elmas, Amerika’dan Japonya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar kalite ajanslarının uyguladıkları yöntemleri detaylı şekilde ele aldıklarını söyledi.
Elmas, “Biz ‘En kaliteli üniversite şu’ demeyeceğiz. Kurumların eğitim öğretim, araştırma ve yönetim kalitesi bakımından bulundukları noktayı ve yıllar içinde ne kadar ileriye gittiğini ortaya çıkaracağız ve aldıkları mesafeyi ölçeceğiz. Eski ve yeni kurulan üniversitelerimiz var. Hepsini bir potada değerlendirmek insafsızlık olur. Biz o kurumun bulunduğu yerden ne kadar ileri gittiğine bakarsak her kurum buna göre durumunu bilir ve bir motivasyon kazanır” dedi.
Üniversite sıralamalarına bakıldığında her sıralamada ilk üç üniversitenin aynı olduğunu belirten Elmas, “Kurduğumuz sistemle, raflarda olan, bakılmayan, ulaşılamayan raporlar yerine tuşa bastığınızda bir saniyede ulaşılabilen üniversitelerin durumunu ve ilerlemesini açık ve şeffaf şekilde ortaya çıkaran raporlar sunacağız” diye konuştu.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM HAZIRLIĞINDAYIZ
Kurul olarak üniversitelerin kalite süreçleriyle ilgili tüm bilgilerin yer aldığı dijital bir altyapı sistemi kurma hazırlıklarının devam ettiğini belirten Elmas, şöyle devam etti:
“Yükseköğretimdeki tüm çıktıların kalite yönetim sistemi kapsamında değerlendirilmesi için dijital bir altyapıya sahip iddialı bir model kuruyoruz. Bu tamamen ülkemize has web tabanlı bir model olacak. Bu model vasıtasıyla Türkiye’deki tüm üniversitelerin eğitim öğretim, araştırma ve kalite süreçlerini nasıl yürüttüklerini bir tuşa basarak görebileceğiz. Süreçleri dijitalleştiriyoruz. Üniversitelerimiz öz değerlendirme raporlarını, 140’a yakın başlık altında buralarda yazıyor ve raporluyor. Bu raporları biz şu anda görebiliyoruz, kıyaslayabiliyoruz. Hedefimiz, kalite süreçlerinde dünyada örnek olacak çok iyi bir sistem kurmak. Dünyaya örnek bir model oluşturacağız.”
HANGİ PARAMETRELER VAR?
Elmas, YÖKAK tarafından tamamen ülkeye özgü belirlenen Kalite Yönetim Modeli’nde mezunların istihdam alanları, eğitim öğretim süreçleri, fiziki koşullar, öğretim üyelerinin ders anlatış biçimlerine kadar uzanan parametrelerin bulunduğunu anlattı.
Bu parametrelerden en çok önemsedikleri konulardan birinin üniversitenin iş dünyasına kolayca adapte olacak mezunlar yetiştirmesi olduğunu söyleyen Elmas, bu durumun o üniversitenin kalitesiyle yakından ilişkili olduğunu belirtti.
Parametrenin üniversitenin bulunduğu bölgenin koşullarıyla birlikte ele alınmasının önemine işaret eden Elmas, şunları söyledi:
“Üniversitelerimize, mezun ettiği kişilerin daha kolay iş bulabilmeleri, daha kolay istihdam edilebilmeleri, dünyadaki değişime göre kolayca dönüşebilmeleri, buna ayak uydurabilmeleri için gerekli bilgi beceri ve yetkinlikleri kazandırmaya çalışıyoruz. Raporlarımızda bunu ön plana çıkaracak hususlara önem gösteriyoruz. Hep birlikte ülkemizdeki üniversiteleri kalite konusunda belirli bir seviyeye çıkarmaya çaba gösteriyoruz. Bir üniversiteden mezun olanların yüzde 30’u altı ay içinde işe girmiş olabilir ama bu oran bir sene sonra yüzde 35’e de çıkabilir, yüzde 25’e de inebilir. Üniversitenin gösterdiği gelişime bakacağız. Üniversiteler bu kapsamda bir yarışın içinde olacak. Bunun için de üniversiteler belirlenen kriterlere göre verilerini hazırladığımız sisteme girecek. Biz farklı parametrelerde her üniversitenin ne durumda olduğunu yıllara göre göreceğiz.”
DÜNYADA ‘MÜKEMMEL HOCA’ ÖDÜLLERİ VERİLİYOR
Öğrenciye değişen dünyanın ihtiyacı olan yetkinliği kazandırabilmenin, öğretim üyelerinin bu konudaki gerekli araçları kullanabilmesine bağlı olduğunu belirten Elmas, dünyada artık ‘mükemmel hoca’, ‘altın’, ‘gümüş hoca’ gibi ödüllerin verilmeye başlandığını söyledi.
Dünyada öğretim elemanlarının öğrencisiyle ne kadar kaynak paylaştığı, ne kadar bilgi aktardığı ve öğrencisine ne kadar vakit harcadığı gibi konuların çeşitli araçlarla da ölçülmeye başladığını bildiren Elmas, “Dünyada öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerinde dönüşüme katkıda bulunacak kişiler, öğretim elemanları. Dolayısıyla, öğretim elemanlarının bu yetkinliğe sahip olmaları için onların da artık notlarını daha önceden paylaşmaları, sınıf içinde yalnızca bilgi aktarma yerine, öğrenci grup çalışması, karşılıklı iş yapma, rapor hazırlama gibi yöntemleri kullanmaları önemli. Öğretim elemanlarını da bu konuda destekleyecek farklı mekanizmalar kurulmalı. Geleneksel ders verme yöntemleri ve araçları da bu noktada dönüşmeli” dedi.
YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, bu yıl 45 üniversitenin kalite yönetim sürecine alınacağını, ayrıca ilk defa öğrencileri de değerlendirme takımlarına dahil ettiklerini söyledi.