2015-2016 2. TEOG ortak sınavlarındaki en çok şikayet edilen ve hatalı olduğu iddia edilen soru kuşkusuz ‘Selanik’ sorusuydu.
TEOG her sene olduğu gibi bu sene de karmaşalarla dolu. Bir kesim Selanik sorusunun hatalı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini savunurken, takipçilerimizden ‘Selanik’ sorusunun neden iptal edilmemesi gerektiğine dair bize gönderdiği bu yazıyı paylaşmak istedim…
Bu soruyu “B” olarak işaretledim. Sebebimse gayet açık ve cevabımın arkasındayım. Bu soruda birçok okulda “sosyokültürel” adıyla ezberletilen kavramın bir daha düşünülmesi, sosyal ve kültürel yapı arasındaki ince sınırın çizilmesi istendi. Ama ne yazık ki değerli hocalarımız bile bu kavram kargaşası içinde kaybolmuşlar.
Başaran ve Yusuf Eray Hoca’nın örnek gösterdiği mazeret sınavının ilk sorusunda “kültürel farklılığın” “çok uluslu yapının” bir sonucu olarak ortaya çıktığı gösterilmiştir. Ders kitabında altı çizili cümle de bunu destekliyor. Yani sevgili hocalarım MEB kitaplarında”Farklı milletlerin bir arada yaşaması” ve “Çok uluslu yapıya sahip olması” “ÇOK KÜLTÜRLÜ” yapıya dayandırılmamış, çok kültürlü yapının oluşumunu sağladığı açık açık yazmaktadır.Basit sebep sonuç ilişkisi.
Çok ulusluluğun ve farklı milletlerin bir arada yaşamasının kultürel özelliklerle eşleştirilmesini “KAÇINILMAZ” sayan hocalarımıza sorunun iki kısımdan oluştuğunu hatırlatıyor ve yorumlarını merak ediyorum.”Önemli fikir akımlarının etkisinde kalmak” ve “Zengin basın-yayın hayatının olması” şıklarınını MEB kitaplarının hangi cümlesini kaynak alarak sosyal özelliklerle eşleştirmişler??? Bunu kaçınılmaz kılan nedir acaba??? Bu kampanyanın başlamasını sağlayan birkaç öğretmen tanıyorum. Doğru şıkın “B” olduğunu kesinlikle iddaa eden ve hala aynı düşünen öğretmenler. Çalıştıkları özel okulda öğrencilerin çoğunun “c” şıkkını işaretlemiş olması, yalnız bir öğrenci full yapabilecekken onun da bu soruda hata yapmış olması okul müdüriyeti başta olmakla tüm öğretmenlerde ticari kaygı oluşturmuştur. Şimdi bu insanlar kendileriyle bile zıtlaşarak inanmadıkları bir şeyi savunuyor, MEB’ in de buna kanacağını düşünüyorlar. Hatta utanmadan “hak ihlali” olduğunu savunuyorlar. Şimdi sorarım size azınlıkta olan düşünerek sorunun cevabını “b” olarak işaretleyenlerin hakkı ne olacak? Hak çoğunluğa göre yön değiştirir mi? Türkiye’nin şimdiki sorunu da bu değil mi zaten? İnsanlar yanlış yapıyor -yapabilirler- ama bunu kabul edeceklerine yanlışın doğru olduğunu başkalarına kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bunu destekleyen hocalara da nasıl güvenelim? Güven olmazsa bir insan yüce bir meslek olan öğretmenliğe devam edebilir mi??? Bu eğittiği çocukların da aynı hatayı yapmasına sebep olmaz mı?
Bu sorunun “çocukların düzeyine” göre zor ve çelişkili olduğunu savunanlar var. Bizi küçümsemeyin. Biraz okumayı bilen insan sorunun cevabının gün gibi ortada olduğunu kolaylıkla görür. Böyle sorulara eleyici sorular denir ve tüm sınavlarda okuyanın okumayanla farkını ortaya koymak için olması gerekir.
Bu soru için emek harcayan hocaların bildiklerinden şaşmayacağını, soruyu iptal etmeyeceğini umuyorum.
Saygılar.
Leyla BABAYEV
Özel Bahçeşehir Bilfen Ortaokulu
8G sınıf öğrencisi.