Özel Ders Nasıl Bir Ortamda Olmalı ?

Özel dersin nasıl bir ortamda olması gerektiği konusu, öncelikle veli ve öğretmenin dersin ‘nerede’ olacağı konusuyla başlar.

Bu arada konumuza devam etmeden önce belirtmek isterim ki, konu başlığı ile makale görseli arasında bir bağlantı kuramamanız normal. Birazdan buna da değineceğim 🙂

Özel dersin nerede olacağı konusunda 3 seçenek var:

Eğer ders öğretmenin belirlediği bir yerde olacak ise zaten özel ders tecrübesi olan bir öğretmen olması gereken ortamı sağlayacaktır. Bizim ‘Özel ders nasıl bir ortamda olmalı?’ sorusunu sormamızın başlıca sebebi diğer seçenek için…

Şahsen yıllardır prensip olarak öğrencinin evinde özel ders veren bir öğretmen olarak bu konudaki öğrenci ve özellikle de veliler tarafından yanlış bilinenleri anlatmak istiyorum.

Öncelikle dersin işleneceği odanın nasıl olduğu konusu çok önemlidir. Burada odanın düzeni ayrıntısına kadar üzerinde durulmalıdır. Örneğin yatak ile çalışma yapılacak masanın yan yana olmaması gerekir. Yatağın toplu bir şekilde olması dahi önemlidir. Sadece özel ders esnasında değil, öğrenci kendi başına ders çalışırken de…

Bununla birlikte oda ışığı da verimlilik konusunda önem arz eder. Bilindiği gibi sarı ışık göz yormaz. Bu sebepten dolayı odanın aydınlatmasında beyaz ışık yerine sarı ışık tercih edilmedir. Ve elbette çok fazla loş bir ortam olmamalıdır.

Oturulan sandalye de bu konuda önem arz eder. Sandalye çok fazla konforlu/rahat olursa öğrenci (hatta öğretmen de) mayışır. Koltuğa gömülür. Konsantrasyon eksikliğine sebebiyet verebilir. Özellikle uzun bir çalışma söz konusu ise sandalye konusu daha da önemli hale gelir. Bunun tam aksi durumu, yani sandalyenin çok rahatsız olması da yine negatif etkilere sebebiyet verecektir.

Bu anlattıklarımın bir çokları tarafından ‘nüans’ olarak görüldüğünün, bir çokları tarafından ise ‘önemsiz’ olarak görüldüğünün bilincindeyim. Fakat uzun vadede tahmininizden çok daha önemli şeyler olduğunun özellikle altını çizmek isterim.

Ve gelelim en civcivli yere. Güzel annelerimize…

Evet, bu konuda çok şanslıyız. Annelerimiz hep çok misafirperver. Hepsi çok maharetli. Hepsi iyi niyetli ve verici. Gittiğim istisnasız her evde çaylar, kahveler, börekler, pastalar, eklerler, kısırlar… 🙂 Hepinizin ellerine, gönüllerine sağlık. Ama abartıyoruz 🙂

Her ne kadar bu konuda çok fazla laf söylemek istemesem de (sebebi elbette o böreklerden mahrum kalmak istememem) dersin verimliliği konusunda yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi de budur. Ve emin olun bunu öğretmen arkadaşlarımdan da pek duymazsınız 🙂

Evet, bir çay, bir tabak ekler ikramı dersin başında ne de güzel. Fakat iyi niyetle de olsa aşırıya kaçmak, hatta çay tazelemek için dersin ortasında odaya girmek ve mahrum kalmaktan korktuğum için daha da detay vererek afişe etmek istemediğim buna benzer bir çok durum da esasen özel ders esnasında olmaması gereken şeylerdir.

Unutmamamız gereken tek bir şey var. Bu odada bulunmamızın tek bir amacı var. Ders çalışmak. Verimli ders çalışmak. Ve yukarıda saydığım maddelerde velilerin azami gayret göstermesi, hem öğrencinin, hem de öğretmenin işini kolaylaştıracak ve bununla birlikte ‘verimli’ ders çalışılmasını sağlayacaktır.