Sorumlu öğretmen değil, çarpık eğitim sistemidir.
Anadolu Eğitim Sendikası (AES) İl Başkanı Nihat Örs son günlerde Milli Eğitim müfettişlerinin okulları gezerek okullarda öğretmenlerin kaynak kitap tavsiye edip etmediğini soruşturmasını eleştirerek ‘Okullarda öğretmenlerin kaynak kitap tavsiye edip etmedikleri sorgulanması öğretmenin motivasyonunu bozmakta öğrencisinin gözünde tavsiye ettiği kaynaktan çıkar sağlayan bir kişi konumuna düşürmektedir. Okullardaki kaynak kitap sorununun sorumlusu öğretmen değil, çarpık eğitim sistemimizdir.’ dedi.
Çarpık eğitim sisteminin her geçen gün yeni sorunlar ürettiğinin altını çizen Anadolu Eğitim Sendikası (AES) İl Başkanı Nihat Örs, öğretmenlerin bu çarpık sistemin çarkları arasında kalan kişiler olduğunu ifade etti. Örs, öğretmenin bir taraftan okul ve öğrenci başarısının arttırılması için elinden geleni yapmaya çalışırken bir taraftan da çalışma alanını zorlaştırıcı, rencide edici tutumlar, suçlamalar ile karşı karşıya kaldığını kaydetti.
Başarının arttırılması ile ilgili olarak hesap sorulan konumda olan ancak önüne engeller konan öğretmenlerin gayretini görmezden gelmenin, onları rant peşinde koşan kişiler olarak öğrencinin ve velinin gözünde küçük düşürmenin kimseye bir yarar sağlamayacağını söyleyen Örs, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “ Ders kitaplarının öğrencinin bilgisini kontrol etmede, sınavlara hazırlamada yetersiz olduğu fikri oldukça yaygın bir görüştür. Öğretmenlerimiz öğrencilerinin konuları daha iyi pekiştirebilmeleri, sınavlara daha iyi hazırlanabilmeleri için kaynak kitaplara yönelmekteler. Milli Eğitim Bakanlığının soru havuzu ve kaynak olarak gösterdiği EBA kullanım olarak işlevsel hale gelememiştir. Akıllı tahtalar ile tabletler uyumlu olmadığından sınıf içinde bu sistemden yararlanılamamaktadır. Ayrıca sınıflarında internet bağlantıları bulunmayan bir çok okul vardır. Bazı sınıfların tabletleri henüz dağıtılmıştır. Öğretmenler her geçen günün öğrencinin aleyhine işlediğini düşündüğünden bilgiye zamanında ulaşmak için kaynak kitap tavsiye edebilir. Kaldı ki kaynak kitabı öğrenciler de tavsiye edilmesini istemektedirler. Çünkü onların da ihtiyaçlarını ders kitapları karşılamamaktadır. Devlet eğer kaynak kitap alınmasını istemiyorsa kendi kaynak kitabını basmalıdır. Sınav olduğu müddetçe ders kitabından hariç kaynak kitaba ihtiyaç bitmeyecektir. Meselenin veli boyutuna gelindiğinde veliye ekstra bir yük geldiği doğrudur. Öğrenci her dersten kaynak kitap aldığında bütçeye ek bir yük getirecektir. Ancak unutulmamalıdır ki alınan kitaplar çocukları içindir. Devlet kaliteli ve ulaşılabilir bir kaynak ortaya koyduğunda bu sorun kendiliğinden çözülecektir. Hiç bir öğretmen gereksiz yere öğrencisinin masraf yapmasını istemez. Akıllı tahtalar ve tabletler maalesef bu sorunu çözecek konuma gelememiştir. Şikâyetler üzerine okullarda yapılan soruşturmalar öğrenci, öğretmen ve velileri karşı karşıya getirmektedir. Öğrenciler öğretmenlerini ele veren konumuna düşürülmektedir. Oysaki öğretmenler kendi ceplerinden de para vererek öğrencilerine kaynak kitap almaktalar. Bu konuda bir istismarın olduğu tespit edildiyse genele yaymadan, okul ortamını, öğrenci ve öğretmenin huzurunu bozmadan yapılmalıdır. Özel okullara kaynak ayıran devletimiz kendi okulunun kaynak kitap sorununu da çözmelidir. Öğretmenini suçlayıcı değil, meseleyi çözücü şekilde tepki göstermelidir. Okullarda motivasyon ve heyecan kalmazsa, öğretmen öğrenci lehine düşündüğü tavsiyesinden bile soruşturulursa, rencide edilirse, emeği soruşturma dosyaları ile ölçülürse eğitimde başarı sağlanamaz.”