Antalya’da düzenlenen 19’uncu Milli Eğitim Şurası’ndaki grup toplantılarında, okul idarecileri için kadın kotası getirildi. Kotanın yüzde kaç olacağı kararı idareye bırakıldı.
Eğitim Sen Genel Sekreteri Sakine Esen Yılmaz, şuranın skandallarla başladığını söyledi. Şurada olumlu şeylerin yaşandığını da anlatan Sakine Esen Yılmaz, okul idarecilerinin atamasında kadın kotasının kabul edildiği ve önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Okullardaki idareciler arasında kadınların oldukça az olduğunu dile getiren Yılmaz, “Toplumsal eşitliğin sağlanması açısından olumlu bir eğilim olarak ortaya çıktı diyebiliriz. Yüzde 40 önerdik, ancak yüzdelik belirtilmesi nedeniyle önerimiz kabul edilmedi. Sadece kota olarak kabul edildi ve düzenleme idarenin tasarrufuna bırakıldı” diye konuştu.
Yılmaz, şurada yaşanan diğer gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi:
“Okul öncesi eğitimde zorunlu din dersi ve Kuran-ı Kerim dersi verilmesi öngörüldü. Okuma yazma bilmeyen çocuklara ‘değerler eğitimi’ adı altında bir eğitim verilmesini doğru bulmuyoruz. Kaldı ki bu ülke çok değerli, çok kültürlü, çok dilli bir ülke, kimin değerini vereceksin? Örneğin ‘Alevi çocukları bu değerler eğitiminin neresinde yer alacak’ şeklinde itirazlarımız oldu. 1, 2 ve 3’üncü sınıflarda aynı şekilde aynı komisyonda din dersi önerilmesi, zorunlu hale getirilmesi var. Eğitim Sen olarak din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin ikiye bölünmesi, ahlak bilgisi dersinin verilmesi, din kültürü dersinin de zorunlu olmaktan çıkarılarak kaldırılmasını önerdik. Şura kararları tavsiye niteliğindedir. Bütün itirazlarımızı söyledik. Esas kararlar genel kurulda verilecek.”
Haziran’dan bu yana 16 bin okul müdürünün görevinden alındığını ve bir dizi usulsüzlük yaşandığını hatırlatan Yılmaz, “Eğitim Sen olarak bunlara müdahale ettik ve olumlu yargı kararları aldık. Bununla beraber şura bugün yine alt komisyonda mülakatların devam etmesi yönünde oy çokluğuyla karara vardı. Aynı şekilde değerlendirme sonuçlarının idareci atamalarıyla ilgili kamuoyuyla paylaşılmaması gibi aslında son derece şeffaflıktan uzak, bu işleri şaibe altında tutan kararlara da imza atılmış oldu” dedi.
Okullara turnike, dedektör
Okul güvenliğiyle ilgili ilginç yöntemlerin de gündeme geldiğini anlatan Yılmaz, “Bizim bakış açımız ortak yaşam ilkeleri oluşturulması. Yani öğrencilerin, öğretmenlerin okulun tüm bileşenlerinin içinde olduğu bir sisteme ihtiyaç var. Eğer bu ortak yaşam ilkeleri birlikte oluşturulursa güvenlik probleminin de ortadan kakacağını düşünüyoruz. Yine de okullarda başedilemeyen sorunlar varsa bunlarla ilgili okul iradesinin onayıyla ve belli sınırlar içerisinde okula güvenlik güçlerinin müdahalesi sağlanabilir. Ama bunun dışında okulda sürekli askerin, polisin bulundurulması, turnike konulması veya dedektörle arama tarama işlemlerinin yapılması okulları okul olmaktan çıkarır. Hapishaneye dönüştürür. Ne yazık ki bunlar da komisyonlarda tartışılan konular arasındaydı” dedi.
Kaynak: DHA