Her insanın anlama stili farklı olduğu için bu konu kişiden kişiye göre değişmektedir. Ben yine de sizler için nasıl ders çalışılır konusunda ipuçları, taktikler vereceğim.
İlk kuralımız: Ders çalışacağınız yerde telefon, mp3, televizyon, bilgisayar gibi ilginizi çekecek araçlar bulunmamalıdır. Telefonunuza gelen bir mesaj sesi tüm dikkatinizi alıp götürecektir.
İkinci kural: Gürültüden uzak olmanız. Herhangi bir konuşma sesi bile bazı insanları rahatsız etmeye yetiyor. Bulunduğunuz ortam sessiz olsun ki dersinize odaklanabilesiniz.
Üçüncü kural: Arkadaş davetleri. “Hava çok güzel, haydi dışarı çıkalım.” diyen bir arkadaşınızın teklifini kabul mu edersiniz yoksa çalışmanıza devam mı edersiniz? Öncelikle o kişinin arkadaşınız olmasından havanın güzel olmasından çok kendi hayatınızı ve geleceğinizi düşünün. Sizin yarın sınavınız var ama arkadaşınızın yok. Sizce arkadaşınız sizin sınavdan iyi veya kötü bir not almanızı umursuyor mu? Bu yüzden çalışın. Her zaman dışarıya çıkabilirsiniz ama bu sınavların telafisi yok.
Dördüncü kural: Hedefiniz olsun. “Ben bu mesleği olmak istiyorum.” diyerek kendinize bir hedef seçebilirsiniz. Ayrıca gitmek istediğiniz üniversitenin resmini çıkarıp odanızın bir köşesine asabilirsiniz. Bunu her gördüğünüzde çalışma isteğiniz artacaktır.
Beşinci kural: Araştırın. Bildiğiniz bilmediğiniz ne varsa araştırın. Bir şeyi öğrenirken her ayrıntısına kadar öğrenin. Sıkı ve iyi bir araştırma aklınızda kalmasına yardımcı olacaktır.
Altıncı kural: Özet çıkarın. Tarih gibi derslerde tüm kitabı ezberlemek yerine özetleri okuyup ezberlemek sizin için yardımcı olacaktır. Eğer ezber yeteneğim yok diyorsanız aklınızda kalması için internetten bu konuların canlandırma videolarını izleyebilirsiniz.
Yedinci kural: Öğrendiğiniz bir konuyu karşınızda birileri varmış gibi anlatın. Olayları kendi sesinizden duymuş ve tekrar etmiş olursunuz.
Sekizinci kural: Eğer yabancı dile çalışıyorsanız kendinize küçük kartlar hazırlayın. Bu kartları renkli yapmanız aklınızda kalması için artı bir özellik sağlar. Kağıdın ön yüzüne yabancı kelimeyi, arka yüzüne de türkçesini yazın. Hem bildiklerinizi kontrol etmiş olursunuz, hem de ezberlemek için iyi bir yöntem sağlamış olursunuz.
Dokuzuncu kural: Masanızın yanında küçük atıştırmalıklar bulunsun. Odanızdan mutfağa gidene kadar başka bir şeylerle de odaklanabilirsiniz. Unutmayın ki o kaybettiğiniz sürede birçok şeyi yapabilirsiniz.
Onuncu kural: Aklınızda tutmak için kodlama yöntemi işe yarayabilir. F,s,t,ç,ş,h,p harflerinin bize “Fıstıkçı Şahap” diye öğretilmesi gibi.
On birinci kural: Yatağın üzerine yayılmaktan çok bir sandalyenin üstüne oturarak çalışın. Yatakta çalışmanız uykunuzu getirebilir.
On ikinci kural: Kendinize bir program belirleyin. Örneğin; ‘pazartesi günü edebiyat ve fizik çalışıp her birinden yüzer soru çözeceğim’ gibi.
On üçüncü kural: Okuldan gelince okulda işlediğiniz konuları tekrar edip konuları anlayasıya kadar test çözün. Yazının başında da belirttiğim gibi her insanın öğrenme şekli farklı olduğu için bir sayı vermiyorum.
On dördüncü kural: Ertesi gün işleyeceğiniz konuları gözden geçirin. Bu sayede konuyu 3 kere öğrenmiş olursunuz; hem bir gün öncesinden, hem okulda, hem de tekrar edince.
On beşinci kural kural: Eğer anlamadığınız bir şeyler varsa sormaktan korkmayın. Sonuçta karşınızdaki kişiler de öğretmen ve işleri sizlere bir şeyler öğretebilmek.
On altıncı kural: Test çözerken yapamadığınız, anlayamadığınız soruları öğretmeninize götürün. Öğretmeniniz size anlatacaktır.
Unutmayın ki bir şeyi ezberlemekten çok onu anlamaya yönelin, bu sizi başarıya götürecektir.
Teşekkürler, gerçekten çok iyi anlatmışsınız.