Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Nobel kimya ödülüne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar’ın, yaptığı bütün açıklamalarıyla evrensel bir ödüle değer görülürken, yerli ve milli olunabileceğini de gösterdiğini söyledi. Sancar’ın başarısını, “Türkiye’de aldığı eğitime borçlu olduğu” sözleriyle açıklamasının çarpıcı olduğunu vurgulayan Avcı,”Zannediyorum eğitimimize ilişkin dile getirilen pek çok ezberi, bu açıklama yerle bir etti” diye konuştu.
Bakan Avcı, Öğrenciler Avrupa Birliğini (AB) Öğreniyor Projesi kapsamında düzenlenen ‘Türkiye ve AB Ortak Değerleri: Eğitim Sistemine Yansımaları’ konulu uluslararası konferansın açılışındaki konuşmasında, konferansın Türkiye ve AB arasında devam eden tam üyelik müzakerelerinin yeniden canlandığı bir ortamda yapılmasının ayrı bir anlam taşıdığını vurguladı.
“Avrupa’daki dostlarımız, mülteci kriziyle birlikte Avrupa kıtasının güvenliğinin Anadolu’dan başladığını yalın bir şekilde görme imkanı buldular” diyen Avcı, “Kıtanın kaderinde Türkiye’nin de olduğunu bir kere daha gördüler. Ümit ederim ki, müzakerelerimiz hızla devam eder ve AB, deklare ettiği evrensel ilkelere uyarak adil, hakkaniyete uygun bir süreçten sonra Türkiye’nin tam üyeliği önündeki engelleri kaldırır” diye konuştu.
Türkiye’nin üyelik için başvurduğu tarihten bu yana geçen zamanın ancak siyasi sebeplerle ve oluşturulmuş zihni bariyerlerle açıklanabileceğini belirten Avcı, “AB müktesebatına gösterdiğimiz uyum oranında işbirliği ve dayanışma beklemek bizim hakkımız. Biz AB’yi tanımak için çaba gösterirken AB’nin de bizi tanımaya ve anlamaya ihtiyacı var” dedi.
Bakan Avcı, konferansın Türkiye’nin kendini anlatmasına ve AB üyesi devletlerin kamuoyunun da ülkeyi tanımasına katkı sağlamasını ümit ettiğini söyledi.
“Ne Avrupa’nın, ne de AB’nin savunduğu standartlara yabancıyız”
Türkiye ile AB münasebetlerinin köklü tarihi bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Avcı, “Biz ne Avrupa’ya, ne de AB’nin savunduğu norm ve standartlara yabancıyız. Tam tersine, AB’nin savunduğu ve temel aldığı değerlerin, ilkelerin çoğunun doğduğu, yeşerdiği ve serpildiği topraklarda yaşıyoruz. Çoğulculukta, farklı kültürlerin uyum içinde yaşaması gibi hayati alanlarda biz daha tecrübeliyiz” değerlendirmesini yaptı.
Eğitim alanında da yeterli tecrübeye sahip olduklarını, evrensel ilkeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Avcı, Türkiye’deki okul mezunlarının dünyanın bütün üniversitelerinde başarı gösterebildiğini, bütün sektörlerde büyük firmaların çatısı altında çalışabildiklerini anlattı.
Sancar’ın açıklamaları çarpıcı
Nobel kimya ödülüne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar’ın başarısını, “Türkiye’de aldığı eğitime borçlu olduğu” sözleriyle açıklamasının çarpıcı olduğunu vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:
“Zannediyorum eğitimimize ilişkin dile getirilen pek çok ezberi, bu açıklama yerle bir etti. Aziz Sancar, yaptığı bütün açıklamalarıyla evrensel bir ödüle değer görülürken yerli ve milli olunacağını da gösterdi. Demek ki eğitimin iki niteliğini de birbiriyle çatışmadan yaşatmak mümkün. Yani eğitimin bir milli yönü, bir de evrensel yönü var. Bu iki özellik birbirinin karşıtı değil. Aksine birbirini destekleyen ve zenginleştiren bir akışa sahip. Bir ülkenin evladı olmayı hissetmek, bir millete kendine ait hissetmek, insanlığın büyük birikimine yabancı olmayı beraberinde getirmez, getirmemeli.”
Avcı, büyük insanlık ailesinin bir parçası olarak bilimin, eğitimin, sanatın gelişmesinde bütün işbirliklerine ve etkileşimlere açık olduklarını, bu konuda hiçbir çekincelerinin, korkularının bulunmadığını altını çizdi. Avcı, konferansın da iyi niyetlerinin ve işbirliği yapma arzularının göstergelerinden biri olduğunu dile getirdi.
Kavafis’in İthaka şiirini okudu
Bakan Avcı, kendisinden önce söz alan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Haber’in “sürecin sonunda Avrupa ve Türkiye olarak nihai kararını vereceği” yönündeki sözlerini anımsatarak, “Doğru, sonunda bir karar vereceğiz. İşte o kararı değerlendirirken, Kavafis’in bu mısraları da bize yol gösterecek” dedi.
Bakan Avcı, projenin geçen yılki açılış toplantısında Yunan şair Konstantinos Kavafis’in “İthaka” şiirinden alıntılar yaptığını belirterek, “İthaka’ya doğru yola çıktığın zaman, dile ki uzun sürsün yolculuğun, serüven dolu, bilgi dolu olsun” dizeleriyle başlayan şiiri okuyarak konuşmasını tamamladı.
“AB’ye de sinerji katacak”
MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ziya Yediyıldız da Türkiye’nin AB ile uyum politikalarında eğitimin en öncelikli alan olduğuna işaret etti.
Yediyıldız, eğitim ile ilgili yapılacak her faaliyetin AB politikalarına katkının yanında ülkenin gelişme hızına da ivme kazandıracağını belirterek, aynı zamanda AB’ye de önemli bir sinerji katacağını söyledi.
Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Emine Döğer de iki yıllık projenin toplam 3 milyon 256 bin avroluk bütçesiyle AB konusunda farkındalık yaratmak üzere başlatıldığını anlattı. Döğer, projenin başta bilgi, resim, slogan ve kısa öykü yarışmaları olmak üzere birçok faaliyeti içerdiğini belirtti.
Konferans kapsamında, yarın daha aktif katılımın sağlanabileceği etkileşimli seminerler düzenlenecek.
