Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Habertürk’te katıldığı televizyon programında 19’uncu Milli Eğitim Şurasında tartışılan konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Avcı “Burada alınan kararlar tavsiye kararı niteliğindedir, bunların bazıları uygulanır, bazıları uygulanmaz veya hiç dikkate alınmak durumunda değil” dedi.
Bakan Avcı şunları söyledi:
Okullarda “alkollü içki ve kokteyl hazırlama” dersi, risk olabilir: Önce sabah bir oylama yapıldı reddedildi, sonra bir oylama daha yapıldı ve kabul edildi. Komisyonlarda tartışmaların yenilenmesi kararı alınabilir. Genel kurulda tartışacağız. Yasa gereği 18 yaş altı gençler içkilerin sunumunda, satışında vs. görevlendirilemez. Aynı yasa diyor ki, bunların sunumu ile ilgili nasıl bir eğitim verileceği yasa ile belirlenir. O yasa ile belirleme işi bugüne kadar yapılmamış. Almamaları konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’na tavsiye kararı alınabilir. Biz de yasaları önümüze koyar, inceleriz ve alıp alamayacaklarını inceleriz ona göre karar veririz. Bu dersler vesilesiyle gençler alkolle tanışırsa alkole eğilim olur endişesiyle böyle bir teklif getiriliyor. Böyle bir risk olabilir, bizim okullarda nasıl yapıldığını sordum, renkli materyaller içki sunumunda turizm işletmelerinde karşılaşacakları hizmet türlerini sanal bir şekilde gördükleri söylendi.
Osmanlıca dersine önerim seçmeli şekilde devam etmesi: Bazıları Osmanlıca dersinin zorunlu olmasını doğru, bazıları yanlış buluyor. Sosyal bilimler liselerimizde Osmanlıca dersi 10, 11 ve 12. sınıflarda zorunlu ders olarak okutuluyor. Diğer Anadolu, imam hatip veya çok programlı liselerde isteğe bağlı seçmeli ders olarak yine sunuluyor. Osmanlı Türkçesi zaten var. Getirilen öneri, zaten seçmeli olarak okutulan bir dersin zorunluya dönüştürülmesini öneriyorlar. Bizim buna gücümüz yeter mi, yeterli öğretmen, sınıf, altyapı bulabilir miyiz? Benim önerim diğer okullardaki seçmeli şeklinde devam etmesi. Ama böyle bir tavsiye kararı alınırsa, ileride imkanlarımız olduğunda uygulamaya koyabiliriz. İki yıldır biz hafta sonlarında Osmanlı Türkçesi dersleri veriyoruz ve 150 bin öğrenci bugüne kadar bu kurslara katıldı.
Mevzuata göre kız veya erkek okulu açmaya engel yok: Bugünkü mevzuatımıza göre, kız veya erkek okulu açmaya engel bir durum yok. Bizim eğitim şuramızın gündeminde karma eğitimin kaldırılması ile ilgili bir gündem maddesi yok. Ama gündeme geldi. Şu anda karma eğitim zorunluluğu diye bir şey söz konusu değil. Çünkü bizim kız meslek liselerimiz zaten var. Mevcut da vardı, biz de ilave ettik. Kız anadolu liselerimiz de var. Anadolu kız imam hatip liseleri var. Karma eğitim zaten zorunlu değil. Çocuğunu imam hatiplere veya kız liselerine göndermek isteyen aileler gönderiyor ama bunların sayısı yetmiyor, artmasını isteyebilirsiniz. Bazen geçici olarak bir okulun binası yapılıyor, bazı okulların içinde o okula yer ayırıyoruz ve binası yapıldığında taşınıyor. Bizim kız meslek, imam hatip liselerimiz vs. var. Sayısının artmasını isteyen veliler de var. Aslında karma eğitim konusunu gündeme getiren arkadaşlar da tamamen kızlar ve erkekler ayrılsın demiyorlar. Bu konuda bazı dayatmalar var, bundan 15-20 sene önce çıkarılan bir genelgeyle sanırım, bu kurslara mutlaka erkekler de getirilsin denmiş. Yoksa onlar da karma eğitim büsbütün ortadan kalksın denmiyor. .
İlkokula zorunlu din dersini taşımak doğru gelmiyor: Bu konu ortaokul ve liseler için de tartışılıyor zaten. Azınlıklar için kendi inanç sistemlerinin bu derslere yeterince yansımadığı da söyleniyor. Bu tartışmaları ilkokul düzeyine de tartışmak, ilkokul 1 , 2 ve 3. sınıflara taşımak bana da doğru gelmiyor.
Alevilik konusunu revize etmek istediğimizde farklı öneriler geliyor: Alevi bektaşi çalıştaylarında söylenen görüşlerden biri de bu dersin genişletilmesi. Hüseyin Çelik döneminde başlayan genişletilme çalışmaları sürdü. Bazı kesimler halen yeterli olmadığı veya Alevi inancı tanıtılırken Sünnilerin gözüyle tanıtıldığı iddiaları da var. Ama biz Alevilerin gözüyle ders kitaplarını revize edelim dediğimizde çok farklı öneriler geliyor, bu işin sonu yok. Sadece Aleviler açısından değil, Sünniler açısından da siz de kendi mezhebinizle ilgili konuların en kadar yetersiz olduğunu iddia edebilirsiniz.
Değerler eğitimi ilkokul düzeyinde olmalı: Eskilerin adab-ı muaşeret dediği, görgü kuralları, birlikte yaşarken birbirimizin hukukuna nasıl riyaet ederiz, gibi konuları içerir. Bu ders içinde nasıl bir toplumda yaşadığımızın bilgisinin de çocuğumuzda olması lazım. Camiye ayakkabı ile girilmeyeceğini çocuğumuza öğretirsek bu din dersi olmaz, din kültürü dersi olur. İlkokul düzeyinde zaten budur.
Öğretmen atamalarını eksiğimize göre yapıyoruz: Hangi branşta ne kadar eksiğimiz olduğunu sıralamaya koyuyoruz. En çok ihtiyaç duyduğumuz branşta yüzde oranlarına göre elimizdeki kadroyu dağıtıyoruz. Bir branşta yüzde 40 ise, elimizdeki kadronun yüzde 40’ını ona veriyoruz. Hangi branşlarda en çok ihtiyaç olduğunu öğretmen adayları biliyor. Onlara göre oranlanacak, orada kesinlikle adil davranıyoruz. İngilizce’de ne kadar eksik varsa oransal olarak 15 bin öğretmenin gereken miktarını oraya veriyouz.
Memur öğretmen: Dönüştürülecek dershanelerden öğretmen alımı henüz başlamadı. Öğretmen niteliğinin arttırılması komisyonunda alınan tavsiye kararlarından bir tanesi bir öğretmenlik meslek kanunu çıkarılması tavsiye kararı alıyor. Bu komisyonda alınan 37 maddelik bir karar var.
Hafızlık eğitimi: Hafızlık eğitimini tamamladıktan sonra, eğitimlerine devam edebilsinler diye öteden beri devam eden öneriler 1 yıldan iki yıla çıkarılmasıydı. Ama bütün bunların bakanlığın imkanlarına uygunluğu ile düşünülmeli.
Kaynak: Hürriyet