Eğitim Sen, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı açılışıyla ve mevcut eğitim sorunlarınla ilgili görüşlerini internet sitesinden duyurdu.
Eğitim Sen‘in internet sitesinde duyurduğu yazı şöyle:
2015-2016 eğitim öğretim yılı, eğitimin ve eğitim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunlarının gölgesinde, ülkenin bir bölümünde öğrencilerin ve öğretmenlerin can güvenliğinin bile sağlanamadığı bir ortamda açılmaktadır. Bu yıl okullar, turizm gerekçe gösterilerek iki hafta geç açılmıştır. Oysa okulların geç açılmasının asıl gerekçesinin bölgede yaşanan çatışmalar ve fiili sıkıyönetim uygulamaları olduğu aradan geçen sürede açık bir şekilde görülmüştür.
Yaşanan çatışmalar nedeniyle halkın can güvenliğinin sağlanamadığı, 35 günlük bebeklerin, okul çağındaki çocukların evlerinde kurşunların ve bombaların hedefi haline gelerek katledildiği bir ülkede eğitimin sorunlarından bahsetmek ne kadar anlamlıdır? Okullarda öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmadığı, ülkenin bir bölümünde fiilen sıkıyönetim koşullarının yaşandığı bir ortamda, eğitim-öğretim hizmetinin ne kadar yapılabileceği ya da sürdürülebileceği tartışmalıdır.
Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları ağırlaşırken, AKP’nin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaşanan sorunlara çözüm üreten adımlar atmak yerine, sürekli yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları eğitimde tam bir kaos ortamı yaratmış, okullarımızda eğitim-öğretimin yapılamaz hale gelmiştir. Eğitimin hızla ticarileştirilmesi ve paralı hale getirilmesine paralel olarak “tek din tek mezhep” anlayışına uygun olarak hayata geçirilen eğitimi dinselleştirme pratikleri son yıllarda daha da belirginleşmiş, okullarda laik eğitim anlayışı ile temelden çelişen uygulamalar artmıştır.
Son yıllarda özellikle ilkokulda devlet okullarının sayısı belirgin bir şekilde azalırken, sürekli kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul sayılarındaki artış hız kazanmıştır. Velilerin çocuklarını giderek artan oranda özel okullara yönelmesinde kamu eğitim kurumlarının 4+4+4 nedeniyle yaşadığı tahribat belirleyicidir. Zorunlu-seçmeli din dersleri, aşırı kalabalık sınıflar, öğretmen yetersizliği, fiziki koşullar gibi pek çok neden birçok velinin özel okullara yönelmesini beraberinde getirmiş, devlet okullarında eğitim bizzat MEB eliyle çökertilme noktasına getirilmiştir.
Eğitimin acil çözüm bekleyen onca sorunu varken, MEB’in tek gündeminin eğitim sistemini “tek din, tek dil, tek mezhep” anlayışıyla biçimlendirmektedir. Eğitim programında ve ders kitaplarında ülkedeki etnik, dilsel, kültürel ve inanç çeşitliliğe yeterince yer verilmemektedir. Eğitim sisteminde ve toplumsal yaşamda benimsenen tekçi ve asimilasyoncu anlayış, farklı inanç, kimlik ve mezhepleri yok saymayı ısrarla sürdürmektedir. Türkiye, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusunda da son derece kötü ve olumsuz bir sicile sahiptir.
Türkiye’de yıllardır anadilinde eğitim taleplerini, resmi dil ile karşı karşıya getirerek tartışmanın ve yasakçı tutumu sürdürmenin en olumsuz sonuçlarını tek kelime Türkçe bilmeden okula başlayan çocuklarımız ve onların öğretmenleri çekmektedir. Okula yeni başlayan çocuklar açısından ekmek gibi, su gibi zorunlu ve temel bir ihtiyaç olan anadilinde eğitim taleplerive bu talep için yapılan tüm demokratik eylemler sonuna kadar haklı ve meşrudur. Eğitim biliminin en temel ilkelerinden birisi olan anadilinde eğitim hakkı talebini görmezden gelmek mümkün değildir. Eğitim Sen, anadilinde eğitim hakkı için boykot dâhil, tüm demokratik tepkileri desteklemekte, hangi etnik kimliğe sahip olduğuna bakılmaksızın çocukların kendi anadillerinde eğitim almaları için somut adımların atılmasını savunmaktadır.
Türkiye’de milyonlarca çocuk ve gencin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanmasını engelleyen, eğitimi kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda alt-üst etmek için yıllardır gece-gündüz çalışanların, son olarak çatışmaların artması ile birlikte ülkeyi ve eğitim sistemini getirdiği nokta içler acısıdır.Sendikamız her yıl yaptığı gibi, eğitimde yaşanan sorunları “Eğitim Durumu” başlığı altında raporlaştırarak kamuoyunun bilgisine sunmaktadır.
Gerek ülkenin içinde bulunduğu durum, gerekse bundan doğrudan etkilenen eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu çok sayıda sorunun varlığına rağmen, yeni eğitim öğretim yılının hepimiz için yaşanan sorunların çözüldüğü, öğrenci ve öğretmenlerimizin can güvenliğinin sağlandığı ve hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılmadığı bir ortamda gerçekleşmesini diliyoruz.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu
2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu Raporu için tıklayınız.
Ozan hocam biliyorsunuz açık lisede kalanların yaptığı 7-10 eylülde 3 tercih yaptık sonucu ancak 29.09.2015 saat 13:30 da öğrendik ancak tercihlerimiz arasinda olmayan ikematgahıma ters bir okula yerlestirildigimizi ogrendik.tercih etmediğimiz okula nasıl yerleştiriliyoruz sorduğumda okula gidip kayit yaptirip istediğiniz okula nakil yaptırın dediler okul çocuğun kaydını sistemden yapamadığı için milli eğitim ile okul arasinda bugün nakil başvurularının son günü olduğundan 17:00 ye kadar mekik dokuduk fakat nakil işlemini gerçekleştiremediler şimdi evde bekliyoruz açık lisede kalanlar için 30 eylül 7 ekim arasinda tekrar 3 tercih hakki tanınmış ama kendi kafalarına göre beni bir okula yerleştirdiklerinden biz faydalanamıyormuşuz sorum şu ben açık liseye kayıt yaptırırsam tercih hakkım olurmu yerleştirdikleri okuldan nakil şansıda gidince kayıt yaptırmadik 1 ayda olsa gidemiyeceğimiz bir okul yardımcı olur fikir verirseniz sevinirim
Merhabalar.
Tercih etmediğiniz bir okula sizi nasıl yerleştirmeyi başardıkları konusunda ne yazık ki hiçbir bilgim ve fikrim bulunmamakta. Ama şu an öğrenci örgün eğitimde ise bu ek yerleştirme hakkından faydalanamaz. Bundan sonra teknik olarak yapabileceğiniz şey aylık rutin nakil dönemlerinde nakil başvurularında bulunmak olabilir.
Ayrıca şunu da düşünmenizi tavsiye ederim. Örneğin dediniz ki okula biz bu okulu tercih etmedik, açık liseye geri yollayın bizi, ek yerleştirme için başvuru yapmak istiyoruz. Ve onlar da dedi ki, tamam. Ya bu ek yerleştirme sonucu bir okula yerleşemezse öğrenci ? Bu sefer açık lisede kalacak. Yani bu durumu da düşünerek hareket etmenizi tavsiye ederim. Umarım anlatabilmişimdir.