Cuma namazı genelgesini hazırlayarak illere gönderen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim ve öğretim faaliyetlerinde herhangi bir aksaklık olmadan personele kolaylık sağlanmasını istedi. Bu konudaki ayarlamayı valilikler, illerindeki cuma namazı saatine göre kendileri yapacak.
Toplu sözleşmelerine cuma namazı izin süresini ekleten Eğitim-Bir-Sen yetkilileri, MEB’in genelgesinin yeterli olmadığını savunarak, “Hem öğretmenlerin hem öğrencilerin uygulamadan yararlanabilmesi için 1 saatlik ara olmalı” talebinde bulundu. Genelgeye karşı çıkan eğitim sendikaları ise isteyen öğretmenlerin yıllardır cumaya gittiğini, bu nedenle genelgede asıl hedefin öğrenciler olduğunu, uygulamanın okullarda baskıyı artıracağını öne sürdü. Eğitim-İş, genelgenin iptali için dava açacak. Genelge ile ilgili olarak özetle şu görüşler dile getirildi:
ÖĞRENCİ DE KILABİLMELİ
Latif Selvi (Eğitim-Bir-Sen Genel BaşkanVekili): MEB’in yazısını esnek ifadeleri nedeniyle eleştiriyoruz. Her il namaz saatlerine göre kendi düzenlemesini yapacak, ancak sorun ders programlarının değiştirilmesiyle çözülmez. Cuma namazına gitmesi farz olan öğrenciler ve öğretmenler için öğle saatinde yapılacak 1 saatlik düzenleme ihtiyacı karşılar. Öğrencilerimiz de namazlarını kılabilmeli. İkili öğretim yapılan okullarda 1 saatlik öğle arası istiyoruz.
CUMAYA GİTMEYEN AÇIĞI KAPATIR
İsmail Koncuk (Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı): İsteyen öğretmenler zaten yıllardır, hiçbir sorun yaşamadan cuma namazını kılmaya gidiyor. Okul idarecileri, cumaya gidecek öğretmeni bilir ve onun ders programını da buna göre ayarlar. O saatlerin açığını, kadın öğretmenler ile namaza gitmeyen öğretmenler kapatır. Sınıf öğretmenleri sorun yaşayabilir. Genelgede bir yanlışlık yok. Düzenleme zaten var olan uygulamaya resmiyet kazandıracak ve okul idaresinin elini güçlendirecek.
EĞİTİMDE AKSAMAYA YOL AÇAR
Veli Demir (Eğitim-İş Genel Başkanı): Genelge geri çekilmeli. Genelgenin iptali için pazartesi günü dava açacağız. Din ve vicdan hürriyetini savunan bir sendikayız, ancak resmi alanda kamu hizmeti veren kişinin inancını, etnik kimliğini belli eder şekilde hizmet veremeyeceğini düşünüyoruz. Düzenleme, bilimsel, laik, demokratik eğitime saldırıdır. Öğretmen rol model olduğu için öğrenci de etkilenecek. Birleştirilmiş sınıf uygulamasının yaygın olduğu okullarımızda uygulanması da zor. Normal şartlarda bile mesai yetmezken, 1-1.5 saatlik bir boşluk eğitimde ciddi bir aksamaya yol açar.
AYRIM OLACAK BASKI ARTACAK
Kamuran Karaca (Eğitim-Sen Genel Başkanı): Bugüne kadar cumaya gitmek isteyen memurun camiye gidişi engellenmiyordu. Düzenleme, laik, sosyal ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu gibi sadece tek bir dine, mezhebe göre yapılıyor. Sadece kamu çalışanlarına yönelik olduğu vurgulanıyor. Oysa düzenlemede hedef öğrenciler. Okullar ibadethaneye dönüştürülecek. Cumaya giden, gitmeyen şeklinde ayrım olacak ve baskı artacak. Okullarda uygulanmasının kolaylaştırılması için namaz saatlerine gelen dersler öğrenciler için ‘yemek arası’, ‘sosyal faaliyet’, ‘spor etkinliği’ olarak düzenlenecektir.
Hürriyet Eğitim