Ben yetişiyorken, bildiğim kadarıyla, veri madenciliği ya da kullanıcı-deneyim tasarımı ya da arayüz mühendisliği gibi meslekler yoktu ve şimdi dünyanın en çok talep gören kariyerleri arasındalar. Günümüzde, öğrencileri belli türdeki kariyerler için hazırlayamıyoruz, yeni meslekler ortaya çıktığında uyum sağlamamız gerekli.
Toplum olarak, çevremizdeki her şeyin hızla değiştiğini ve teknolojideki gelişmelere tepki verdiğini kabul ediyoruz. Oysa eğitim çok farklı bir şey. Öğretmenler halihazırda çok meşguller ve gelecekteki kariyer ortamlarını tahmin etmelerini beklemek zor. Bu nedenle, bu uyarlanabilir becerileri, “buluş-temelli öğrenme” olarak adlandırdığımız bir ilke kullanarak öğretmek için ders planları yapıyoruz. Bu, çocuklar için kendilerine uygun buluşlar önermekle ilgili ve sonra onlar esas ilkeleri öğrenmek için tasarım ve icatlara başlıyorlar. Örneğin, fincanlardan oluşan piramidi devirmek için mancınık icat eden öğrencilerimiz var, arkadaşıyla birlikte çalışıyor ve diğer iki kişilik takıma karşı yarışıyorlar. Böylece işbirliği içinde çalışmayı öğreniyorsunuz, nasıl uğraşacağınızı, denemelerinizden neler öğrenmeniz gerektiğini ve tekrar tekrar denemeyi öğreniyorsunuz, ayrıca mekanik, robotik, fizik ve yörüngelerin altında yatan bilimsel ilkeleri de öğreniyorsunuz. Biz sadece öğrencileri heyecanlandıran bir STEM yaratmak istemiyoruz, farklı ülkelerden, farklı dillerden ve farklı cinsiyetlerden insanlar için de daha ulaşılabilir olmasını istiyoruz.
Öğrencileri belli türdeki kariyerler için hazırlayamıyoruz, yeni meslekler ortaya çıktığında uyum sağlamamız gerekli.
Geçmişte, uluslar ve ülkeler tarafından organize ediliyorduk. Bence teknoloji bize; ilgi, tutku ve deneyim tarafından organize olma fırsatı sunuyor. Dünya genelinde 300 bölümümüz var –bir kütüphane, okul ya da evdeki annelerin bölüm için başvurabildiği ve etkinlikler ile atölye çalışmaları başlatabildiği-. İnsanları Güney Afrika ile Pakistan ve New York ile Dubai arasında işbirliği içinde görüyoruz; öğretmenler ders planlarını ve en iyi uygulamalarını paylaşıyor. Öğrencilerimizin ve çocuklarımızın, hiç düşünmediğimiz fikirleri var, bu yüzden değişimciler olduklarını hissetmeleri için onlara erkenden güç vermeliyiz. “İyi Buluş” adı verilen zorlu bir görev verdik ve öğrencilerin heyecanlandırıcı aynı zamanda son derece akıllı şeyler icat ettiklerini gördük: görme engelli insanların engeller çevresinde hareket edebilmelerini sağlayan yarasalardan esinlenerek geliştirilen giyilebilir bir ekolokasyon (sesin yansıması yardımıyla yön, uzaklık tayini) cihazı, dişlerinizi daha iyi ve tamamen fırçalamanıza yardımcı olan bir cihaz, tekerlekli sandalyelere yönelik iyileştirmeler. Onlara farklı bir şekilde düşünmelerini ve teknolojiyle daha çok içli dışlı oldukları için geleceğe yönelik yeni buluşlar yaratmalarını sağlıyorsunuz.
Bdeir, öğrenmede yeni araçlar yaratan tek kişi değil. Bu girişimler ayrıca STEM eğitiminin eksikliklerine müdahale etmeyi hedeflemektedir.
Çeviri: Lale Arslan
Kaynak: popsci.com/prepping-students-for-jobs-future
