‘Taşımalı eğitim nedir?’ sorusu, özellikle kar tatillerinin olduğu günlerde ajanslar öğrenciler tarafından okunan ve ‘Acaba benim için de yarın tatil mi?’ sorusunu beraberinde getiren bir olgu olarak karşımıza çıksa da sadece bundan ibaret değil elbette.
Taşımalı eğitim, Türkiye’de özellikle 1997 yılından itibaren 8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması sonrasında yaygınlaşmış bir kavram. İlk kez 1996 yılında yapılan 15. Milli Eğitim Şurası’nda taşımalı eğitimden bahsedilmiştir. 15. Milli Eğitim Şurası’da taşımalı eğitim ile ilgili alınan tavsiye kararları şöyledir:
- Küçük yerleşim birimlerindeki öğrencilerin 8 yıllık zorunlu ilköğretimden yararlanabilmeleri için taşımalı, YİBO ve pansiyonlu okul sistemlerinden yararlanılmalıdır.
- Yaygın eğitimde gerektiğinde mobil birimler yardımıyla gezici eğitim ve taşımalı eğitim yapılmalıdır.
- Dağınık yerleşim birimlerinde ve önerilen eğitim kampüslerinde taşımalı eğitim uygulanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması ile birlikte ilköğretim, yani 1-8. sınıf öğrencileri için uygulanan taşımalı eğitim, günümüzde 4+4+4 sistemiyle birlikte liseyi de kapsar hale gelmiştir. Yani günümüzde 1-12. sınıf öğrencileri taşımalı eğitimden faydalanmaktadır.
Taşımalı eğitimin uygulanmasının sebepleri arasında;
- Bölgede bulunan öğrenci sayısının azlığı,
- Bölgede bulunan okul sayısının azlığı,
- Bölgede bulunan öğretmen sayısının azlığı,
- Birleştirilmiş sınıf olan okul sayısının azaltılması
gibi etkenler başroldedir.
Yani taşımalı eğitim, öğrencilerin okul servisleri vasıtasıyla günübirlik okula taşınmaları, okul bitiminde de evlerine taşınmalarıdır. Taşımalı eğitim bir başka deyişle, ‘nüfusu az ve dağınık yerleşim birimlerindeki zorunlu öğrenim çağındaki çocukların, merkezi okullara günübirlik taşınmaları suretiyle yapılan uygulama’ olarak tanımlanmaktadır.
Taşımalı eğitim verecek bölge ve okullar, il milli eğitim müdürlüklerinin teklifi sonrası valilik kararı ile belirlenmektedir. Önce taşımalı eğitim verilecek bölgeler tespit edilir, daha sonrasında da okullar kararlaştırılır. Bunlarla birlikte taşınacak öğrencileri hangi düzergahları kullanacakları, ne zaman ve hangi araçlarla taşınacakları belirlenir. Taşıma yapacak okul servisleri de yönetmeliklere uygun bir şekilde ihale yöntemi ile belirlenir.
Deprem, sel, yangın vb. afetler söz konusu olduğunda da geçici süreyle, yani sorun çözülene kadar taşımalı eğitim uygulamasına başvurulabilinir.
Bir okuldaki tüm öğrenciler taşımalı eğitim uygulamasından faydalanmayabilecekleri için taşımalı öğrenciler ile diğer öğrencileri aynı şartlarda eğitim-öğretimden faydalanmalarını sağlamak gerekir. Bu sebepten dolayı da çalışma etkinlikleri, öğrencilere verilen ödevler, sosyal aktiviteler vb. şeyler taşımalı öğrencilerin de yararlanabilecekleri şekilde düzenlenir, planlanır. Buna uygun takvimler oluşturulur.
Taşımalı eğitim uygulamasından faydalanan öğrencileri öğle yemekleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Yemeği sağlayacak şirket de yönetmeliklere uygun bir şekilde ihale yöntemi ile belirlenir.
Taşıma işini yapan servisler okul yönetiminin sorumluluğundadır ve okul yönetimi tarafından düzenli olarak kontrol edilmelidir. Okul servislerinin hangi saatlerde, hangi bölgeden, hangi öğrenciyi alacakları önceden belirlenir. Bu konuda öğrenci velileri de bilgilendirilir. Olası plan değişikliklerinde de okul yönetimi ve veliler arasında sıkı gibi koordinasyon gerekmektedir.
Öğrenciler okul servislerine bindirilirken düzenli olarak sayım yapılmalıdır. Aynı şekilde okula gelindiğinde de kontrollü bir şekilde tekrar sayım yapılmalıdır.
Taşımalı Eğitimin Sorunları
Günümüzde gitgide daha da yaygınlaşan bir uygulama olan taşımalı eğitim, bir çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bazı sorunları sıralamak gerekirse;
- Servis şoförlerinin yetersiz eğitimde olabilmeleri, bununla birlikte olumsuz davranışlar sergileyebilmeleri (yüksek sesli müzik, sigara içmek vb.)
- Servislere öğrenci harici yolcu bindirilebilinmesi,
- Servislerin ısıtma, güvenlik, konfor vb. altyapısal bir çok eksikliklerinin olması,
- Öğrencilerin servis aracında yeteri kadar kontrol edilemiyor olmaları, yani emniyet kemerlerini yolculuk esnasında çıkarabilmeleri ya da hiç takmamaları, camdan sarkmaları, ayakta yolculuk yapmaları vs.
- Taşımalı öğrenciler için verilen öğle yemeklerinin yeterli, doyurucu ve sağlıklı olmamaları, hatta bazı okullarda öğle yemeği verilmemesi/verilememesi,
- Yolların çok bozuk olduğu düzergahlarda/bölgelerde öğrencilerin büyük sıkıntılar yaşayabilmeleri,
- Taşımalı eğitimden yararlanan ailelerin okula olan mesafelerinden dolayı veli toplantılarına düzenli katılamıyor olmaları, öğretme-veli arasındaki kopuk iletişim,
- Esasen taşımalı eğitim haricindeki öğrencilerle eşit şartlarda eğitim-öğretim görmeleri gereken taşımalı öğrencilerin gerçekte okul dışı aktivitelere katılmakta zorlanmaları ve bu sebepten dolayı da okula ve arkadaşlarına alışma sorunları yaşayabilmeleri,
- Ülkemizin bazı bölgelerinde okulların ev ile çok uzak mesafede bulunmasından dolayı bazı aileleleri özellikle de kız çocuklarını okula vermemeleri
sayılabilir.
Taşımalı eğitim sorunları bir çok eğitim çalışmasının konusu olmaktadır ve taşımalı öğrencilerin sayısının her yıl düzenli olarak artması da göze çarpmaktadır. 2012-2013 eğitim-öğretim yılı içerisinde Türkiye genelinde taşınan öğrenci sayısı 801 bin 708 iken , 2013-2014 eğitim-öğretim yılı içerisinde bu sayı 825 bin 90’a, 2014-2015 eğitim-öğretim yılı içerisinde de 850 bin 405’e çıkmıştır.
Bir kısım taşımalı eğitim uygulamasını destekleyip, var olan sorunları çözülmesi gerektiğini, bir kısım ise taşımalı eğitimin kaldırılıp ‘yerinde eğitim’ uygulamasına dönülmesini savunmaktadır.